Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, Türklerin, Ahıska’dan Orta Asya’ya sürgün edilişinin 79. yılı dolayısıyla anma programı gerçekleştirildi.
Bir restoranda organize edilen programa, milletvekilleri, diplomatlar, Kırgızistan Halklar Asamblesi temsilcileri, Bişkek’teki Türk kurumlarının yetkilileri, akademisyenler, Kırgızistan’da yaşayan sürgün tanıkları ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda, 79 yıl önce Gürcistan topraklarından Orta Asya’daki Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan topraklarına doğru yaşanan sürgün sırasında ve sonrasında yaşamını yitirenlerin yanı sıra İsrail’in saldırıları sonucu Filistin’de hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.
“Çocuklarımızı ve gençlerimizi, Türk maneviyatı ve geleneği içinde yetiştirelim”
Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan, burada yaptığı konuşmada, “14 Kasım 1944’te yaşanan sürgünde hayatını kaybeden Türk kardeşlerimizi ve soydaşlarımızı rahmetle yad ediyoruz. Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mekanları cennet olsun.” ifadesini kullandı.
Bugün Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 79. yılında bir araya geldiklerini söyleyen Doğan, Ahıska Türklerinin, tarihte başına gelen felaketleri her yıl anmasının, gençlere ve çocuklara bunu anlatmasının önemini vurguladı.
Doğan, gençlerini sağlam yetiştiren milletlerin ayakta kaldığına işaret ederek, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi, Türk maneviyatı ve geleneği içinde yetiştirelim. Bunu hiç unutmayalım.” dedi.
Kırgızistan Parlamentosu Milletvekili Karim Handjeza, sürgünün tanıklarının tarihte yaşanan acıları ve trajediyi unutmadığını belirterek, “Allah hepimizi böyle acı günlerden korusun.” ifadesini kullandı.
Filistin halkının karşı karşıya kaldığı saldırılara da değinen Handijeza, “Allah’tan dünyadaki tüm devletlere ve halklara barış, birlik, beraberlik ve refah dilemeliyiz. Ahıska Türklerine de barış, birlik ve iyilikler diliyorum.” diye konuştu.
“İnsanlığa sığmayan vahşeti yaşattılar”
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi (KTMÜ) Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, 14 Kasım 1944 sürgününe ilişkin, “İnsanlığa sığmayan vahşeti yaşattılar.” değerlendirmesinde bulundu.
Ceylan, gelecek yıl Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 80. yılı nedeniyle Türkiye’de ve KTMÜ’de bazı etkinliklerin yapılacağını dile getirdi.
İnsanlara sıkıntı çektiren olayların yaşandığına işaret eden Ceylan, “Allah’a çok şükür ki, Ahıskalı Türklere, kardeşleri olan Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan’da kucak açtılar.” dedi.
Kırgızistan Halklar Asamblesi Başkan Yardımcısı Ravşan Sabirov, Ahıska Türkleri için, 14 Kasım 1944’ün çok trajik bir tarih olduğunu ifade etti.
Sabirov, Ahıska Türkleri Derneğinin, Kırgızistan Halklar Asamblesi bünyesinde bulunduğunu ve çok başarılı faaliyetler yaptığını söyledi.
Ahıska sürgününde hayatını kaybedenlerin mezarının olmadığını öğrendiğini dile getiren Sabirov, “Bunu duyduğumda gözyaşımı tutamadım.” dedi.
“Ahıska’da kalan yaşlıları, kadınları ve çocukları sürdüler”
Kırgızistan Ahıska Türkleri Derneği Başkanı Atamşa Dursunov da 79 yıl önce Ahıska’da yaşayanların yük vagonlarına zorla bindirilerek Orta Asya’ya sürüldüğünü anlattı.
“Ahıska’da kalan yaşlıları, kadınları ve çocukları sürdüler.” diyen Dursunov, sürgün öncesinde eli silah tutanların askere alındığını aktardı.
Stalin rejiminin, Ahıska Türklerine büyük bir ziyan verdiğini vurgulayan Dursunov, “Allah’a çok şükür ki, Orta Asya’ya düştük. Kırgız halkına ekmeğini ve evlerini paylaştıkları için teşekkür ediyoruz. Sürgün sırasında ve sonrasında hayatını kaybedenlerin ruhu şad olsun. Allah milletimize bir daha acı göstermesin.” diye konuştu.