Amerika’nın Alkol Yasağı Sırasında Kaçakçılık Sektörünün Yıldızı Haline Gelen 8 Kadının Hikayesi

Gerçekte ise alkol kaçakçılığında fırsatların kapıda olduğu bilinmiyordu. Al Capone, Lucky Luciano ve Bugs Moran gibi isimler bu sahnede hüküm sürdü. Ancak kadın kaçakçılar da oldukça sık bulunuyordu. Hatta kadınlar bu alanda oldukça başarılıydı ve erkek kaçakçıların sayısının beş katı kadar kadın kaçakçı vardı.

Bugün en başarılı 8 kadın alkol kaçaçısının hikayelerine bakacağız.

Gertrude Lythgoe, ‘Cleo’ lakabını alan, silah taşıyan, uzun, şık ve zeki bir kadındı. Sigara içmeyi ve şarkı söylemeyi severdi. Birçok aşkı vardı, ancak evlenmek istemiyordu. İlk olarak bir stenograf olarak çalışmaya başladı, ancak kısa süre sonra İngiltere ve New York’taki bir viski toptancısında çalışma fırsatı buldu. 

Volstead Yasası işleri zorlaştırdığında, Lythgoe, viskiyi ABD’ye kaçak olarak yeniden satmak üzere Bahamalara taşındı. Lucerne Hotel’de yaşadı ve bu tehlikeli endüstrideki yerini aldı. Ünlü rom kaçakçısı Bill McCoy ile arkadaş oldu ve viskisini Bahamalardan Rum Row’a taşımak için onun filosunu kullandı. 

1920 ve 1925 yılları arasında, Lythgoe viski taşıyarak milyonlar kazandı ve sık sık baş sayfalarda yer aldı. Bir gemi kazasından kurtulduktan kısa bir süre sonra New Orleans mahkemelerinde yargılandı. Hapis yatmaktan kurtuldu ve 1925’te işi bırakarak geri kalan hayatını otellerde geçirdi.

Mary Louise Cecilia Guinan, ışıltılı yaşamı severdi. Genç yaşta evlendi ve kocasıyla birlikte Teksas’tan Chicago’ya taşındı. Ancak ev hanımı olmayı sevmedi ve 1906’da kocasını bırakıp New York’a taşındı. Vaudeville tiyatrosunda ‘Texas’ Guinan adında vahşi bir kovboy kızı olarak kariyer yapmaya başladı ve sessiz filmlerde yıldız oldu. 

Ancak 1920’lerde yaşlanınca kariyerinde zorluklar yaşamaya başladı. Bootlegger (içki kaçakçısı) Larry Fay tarafından El Fey gece kulübünde kalabalığı coşturmak için işe alındı. Daha sonra kendi gece kulüplerini kurdu ve ‘Gece Kulüplerinin Kraliçesi’ olarak anılmaya başlandı. Babe Ruth ve Charlie Chaplin gibi ünlüler kulüplerini sık sık ziyaret etti. 1930’larda kariyerine devam etmeye çalıştı, ancak 1933’te ani bir şekilde hayatını kaybetti.

Besha “Bessie” Starkman, ilk başta sıradan bir hayat yaşadı ve kocasına yardımcı olmak için evinde bir oda kiralardı. Fakat bir gün kiracılarından Rocco Perri ile tanıştıktan sonra, onunla birlikte kaçak içki imparatorluğu kurmaya karar verdi. İşleri başta küçük olsa da, zamanla büyüdü ve yıllık 1 milyon dolar kazandılar. 

Starkman, operasyonun stratejisti oldu ve Perri ona güvendi. Ancak, 1930’da evine dönerken pusuya düşürülerek öldürüldü. Ölümü bugüne kadar bir gizem olarak kalmıştır.

Bazı amatör alkol yapıcıları, gelirlerini sürdürebilmek ve müşterilerini memnun etmek için metanola başvurdu. Bu toksik ahşap alkolünün ölümcül etkilerini azaltmak ve kötü tadını şeker ve renklendirici ile maskelemek için yeniden arıtıyorlardı. 

Ancak yanlış damıtıldığında, sinir hasarına, körlüğe veya ölüme neden oluyordu. 1923’te bir Kasım gecesi George Rheautan iş arkadaşlarıyla içki içmeye gittiğinde, bu durum onun için ölümcül oldu. 

Kısa süre sonra salonun sahibi Mary Wazeniak yakalandı. Wazeniak, mahkemede yaptığı ifadede sadece ailesini geçindirmek için bu işi yaptığını belirtti ancak yasa umursamadı. Mary, diğerlerini caydırmak için örnek olarak seçildi ve ömür boyu hapise mahkum edildi.

Marie Waite ve eşi Charlie, Havana, Miami ve Florida Keys arasında alkollü içki taşıyan hızlı teknelerle çalışıyorlardı.1927’de Charlie, ABD Sahil Güvenlik ile karşılaştı ve bir çatışma sırasında öldürüldü. 

Ancak, Marie kocasının işini devam ettirmek konusunda kararlıydı. Ekip, sahil hüvenliğin faaliyetleri hakkında canlı bilgiler almak için deniz aşırı bir radyo kullandı. Birbirleri ile iletişim kurmak için İspanyolca kullandıklarından Marie, ‘Spanish Marie’ olarak biliniyordu ve birçok kez yakalanmasına rağmen hafif cezalarla veya para cezasıyla serbest bırakıldı.

Birçok iş girişiminde bulunan Marie, suç hayatını bıraktıktan daha sonra Florida’nın ilk kadın mekanisti oldu.

Mary Dowling, kocasının ölümünün ardından Amerika’nın en büyük ve ikonik viski üreticilerinden biri olan Waterfill and Frazier Distilling Company’nin başına geçti. Yasaklama ona engel olana kadar onlarca yıl başarıyla damıtma işini sürdürdü. 

Yasaklama geldiğinde ise işler zordu ve Dowling’in alkol satımına devam edebilmesi için medikal içki üretimi lisansı alması gerekiyordu. Dowling, medikal viski üretim lisansı için başvurdu, ancak reddedildi ve damıtma tesislerini kapatmaktan başka çaresi kalmadı. 

Ancak, deposundaki 3 bin 500 galon premium viskiyi atmayı düşünmüyordu. Böylece bu viskileri evlerinin altında depolayarak satmaya başladılar. Yakalandıktan sonra Dowling ve çocukları Yasaklama yasalarını ihlal etmekle suçlandı. Aile suçlu bulundu ve Dowling ve kızları ağır para cezalarına çarptırıldı, iki oğlu ise birer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ceza süreleri bittikten sonra Amerikan Yasaklama yasalarından kaçmak için tüm damıtma tesislerini Meksika’ya taşıdılar.

İngiltere doğumlu Elise Caroline Parché, Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz İstihbaratı için çalıştıktan sonra Kanada’ya yerleşti ve ardından Seattle, Washington’da bir güzellik salonu açtı. Burada, Roy Olmstead hakkında bilgi toplamakla görevlendirildi. Roy’un, büyük bir viski kaçakçılığı ağına liderlik ettiğinden şüpheleniliyordu.

 Ancak, Elise ve Roy aşık oldular ve evlendiler. Daha sonra Elise, ‘Ben Roy’un karısıyım hakkında şahitlik yapamam diyerek,’ görevinden kurtulmuş oldu. 

Çift yatak odalarından çocuklar için radyo üzerinden masallar anlatıyorlardı. Ama FBI, bu masallarda gizli bir kod olduğunu düşündü ve Elise’in radyo programı federal ajanların dikkatini çekti. 

Roy’un evine baskın yaptığında Elise, Peter Rabbit’ın hikayesini anlatıyordu. Roy, büyük bir içki kaçakçılığı suçu ile suçlanarak dört yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, Elise şaşırtıcı bir şekilde beraat etti.

Madame Gloria De Caseras, her yerde dikkat çeken bir isimdi. İngiltere, Halifax ve Rum Row arasında seyahat eden büyük bir viski gemi filosunun komutanı olduğu söyleniyordu. 

Bir gün bir acil durum sonucu İngiltere’de durmaları gerekti ve gemisinde büyük miktarda Scotch viski bulunduğunda, tüm gözler ona çevrildi. Ancak, Gloria, viskinin kendisine ait olmadığını iddia etti. 

Londra’da kaldığı sırada, bir mağaza hırsızlığı ile suçlandı, ancak bu bir yanılgıydı. Daha sonra Gloria De Caseras, bir Arjantinli ile evlendiği için İngiltere vatandaşlığını kaybetti ve diğer birçok ülke tarafından da reddedildi.

New York’a geldiğinde, orada da istenmediğini öğrendi ve ülkeden ayrılmak için 15 günü vardı. Gloria ülkenin iç kısımlarına ilerliyerek gözlerden kayboldu ve daha sonra rum yatırımlarına sahip Amerikalı iş ortağı Albert Charboneau ile evlenme haberleri ile basında yer aldı.