-
Haber7-ÖZEL
Dünya gözünü İsrail- Filistin hattına çevirdi. Hamas, bugün sabah saatlerinde ‘Aksa Tufanı’ ismi verilen bir operasyonla İsrail’e saldırdı. 5 binden fazla roketin ateşlendiği belirtilen saldırıda İsrail’e ağır kayıplar verdirildi. İsrail basınının açıkladığı son verilere göre, İsrail’de 40 kişi hayatını kaybederken, 740 kişi de yaralandı.
Hamas’ın operasyonunun ardından konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, orduyu savaş durumuna geçirerek “Savaştayız ve kazanacağız. Düşmanlarımız hiç bilmedikleri bir şekilde bedel ödeyecek” açıklamasında bulundu.
İsrail’de yaşanan hareketlilik devam ederken Haber7 Hamas’ın ani operasyonunu ve bundan sonra neler olabileceğini uzmanlarla görüştü. Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Uzmanı Can Acun ve Filistinli Araştırmacı Bilal Salaymah ‘Aksa Tufanı’na ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
OPERASYON YENİDEN DİRİLİŞ OLARAK KABUL EDİLEBİLİR
Hamas’ın bu sabah başlattığı ‘Aksa Tufanı’ operasyonunun tek bir sebebi olmadığını söyleyen Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Palabıyık, Kassam Tugaylarının Filistin’de tabanı olan bir yapılanma olduğunu ve bu operasyonun Hamas adına ‘yeniden diriliş’ olarak kabul edilebileceğini belirtti.
İsrail’in temel politikasının Filistin’de hükümet ve Hamas’ı ayrı düşünmek ve onların ayrışmasından bir çıkar elde etmek olduğunu ifade eden Palabıyık “Ama anladığım kadarıyla şu an hem Hamas hem de El Fetih beraberler. Yani birbirlerine olan o desteği ortaya çıktığı bir dönemden söz ediyoruz. Bu saldırının ya da bu operasyonun yapılmasının tam zamanı gibi bir aralık doğmuş. Yani bu çok önemli. Çünkü yıllardır İsrail o iki yapıyı birbirinden ayırmaya gayret ediyor. Hatta bunun için uluslararası politikalar da izliyor. Ikisinin şu an bir araya gelmiş olması sanki zamanlamanın da oluşmuş olmasına bir vesile olmuş. Bir taraftan da bu işgalin meşru boyuta dönüşmesinin önüne geçiyor anladığım kadarıyla Hamas ve Filistin tarafları. “ dedi.
ODAK NOKTASI KARABAĞ
Hamas’ın düzenlediği saldırının odak noktasının Karabağ meselesi olduğuna dikkat çeken Palabıyık, çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. Azerbaycan’ın Karabağ meselesini demir yumrukla önlenmesinin ardından Hamas’ın operasyon düzenlemesine ilişkin konuşan Palabıyık şu sözleri sarf etti;
Yani Hamas şunu gördü aslında, Karabağ meselesi Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir diplomatik kriz olarak büyüyecekti. Ve bu krizi demir yumrukla önlendiğini gördüler. Onlar da bu Filistin’le İsrail arasındaki Kudüs meselesinin, onların meşruiyet kazanmaması Karabağ’ın Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki sorunun çözümü gibi bir çözüme dayanıyor. Yani eğer Azerbaycan Karabağ’a müdahale etmese, Karabağ uluslararası anlamda bir meşruiyet kazansaydı, bunun kendilerine dair bir dönüşünün olacağının farkındaydılar. Ondan dolayı o meşruiyeti önlemek adına yani Filistin’e özellikle Kudüs’e, Yahudi yerleşimcilerin artmasının meşruiyetini önlemek adına, Karabağ’ın bana kalırsa kendi hakimiyetini alması Azerbaycan’ın en önemli hem fırsat oldu.
HAMAS DÜNYADAKİ POLİTİK DENGELERİ OKUMA BECERİSİNE SAHİP OLDU
Hamas’ın İsrail’e düzenlediği sürpriz operasyonun diğer bir anlamının da Filistin ve Hamas dünyadaki politik dengeleri okuma becerisine ciddi anlamda sahip olduğunu belirten Prof. Palabıyık, “Sadece savaş tekniğiyle gündeme gelen bu yapılar dünyadaki siyasetin gidişini de okuyorlar. Mesela Kıbrıs sorununun Türkiye’yle Rum’un Yunanistan arasındaki problemi, Karabağ’ın Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki problemi, Bosna’nın Kosova’yı arasındaki problemi çok iyi okuyorlar. Ve bunların çözümünün belirli dönemlerde yumuşak güç, belirli dönemlerde akıllı güç ama belirli dönemlerde o sert güçle sürdürüleceğini net bir biçimde anlamışlar. Bu müdahalenin bence en önemli sebebi bu. Yani oradan başlayan rüzgarın Yahudi yerleşimcilerin meşrulaşmaması adına yapılan bir operasyon olarak kabul ediliyor. Yıllardır Gazze’ye uygulanan ambargoyu delmek için de önemli bir fırsat bu.” şeklinde konuştu.
Palabıyık, Suriye meselesinin de Hamas’ın dikkatini çektiğini belirterek “Türkiye’nin Suriye’de verdiği mücadele, Karabağ’da Azerbaycan’a verdiği destek, Rusya’yla alakalı izlediği politika dünyadaki birçok yapıya örnek oldu. Yani hem diplomasiyle hem de sert güçle uygulanan politika bir örnek oldu. Şu an yansımasını yani bizim topraklarımızda kalamazsınız ya da kalırsanız misafirimizsiniz söyleminin örnek olduğu görülüyor. Bunun özellikle Amerikan seçimlerinin yaklaşıldığı dönemde yapılıyor olması da dikkat çekici. Belki buradan İsrail üzerinden ve küresel devletlere de mesaj verilmesi görülebilir.” sözlerini sarf etti.
İSRAİL ORDUSU PARALİZE OLDU
Hamas’ın ‘Aksa Tufanı’ operasyonuna ilişkin Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Uzmanı Can Acun ise İsrail’in ciddi anlamda kayıp verdiğini, İsrail ordusunun paralize olduğu ve nihayetinde istihbarat unsurlarının bu kapsamlı harekatı öncesinde tetkik edemediği söyledi.
Şu ana kadar Gazze’nin etrafındaki birçok bölgenin direnişçilerin eline geçtiğini belirten Acun, “Filistinliler daha önce kullanmadıkları askeri teknikleri kullanmaya başlamış görünüyor. Droneların kullanılması merkava tanklarının bu şekilde etkisiz hale getirilmesi, yaşanan direnişte belli bir aşamayı bize gösteriyor” dedi.
İSRAİL LÜBNAN’ VE İRAN GÜÇLERİNİ BOMBALAYABİLİR
Lübnan’da Hizbullah’ın ve İran’dan süreci destekleyen açıklamalar geldiğinin altını çizen Acun, “Burada büyük fotoğrafa baktığımızda İran’ın yönlendirilmesi ve desteğinde etkili olmasının ihtimalinin yüksek olduğunu da düşünüyorum. Nihayetinde bu son dönemde İbrahim Akkod dediğimiz süreç hayata geçirilmeye çalışılıyor. Suudi Arabistan’la İsrail masaya oturtulmaya çalışılıyordu ve Filistinlilerin kazanımlarının aleyhine bir anlayış kani olmuştu. İsrail’in işgali devam ettirmesi ve katliamlar yapmasına cevap olarak bu sürpriz saldırının organize edildiği görülüyor.” ifadelerini kullandı.
Acun, Netenyahu‘nun iktidarını korumak adına bundan sonra daha da sertleşebileceğini söyleyerek, İsrail ordusunun Lübnan’ı bombalama ihtimalinin olduğunu ve Suriye’deki İran unsurlarının hedef olabileceğini ekledi.
İSRAİL HAMAS’I BİTİREMEZ
Hamas’ın sürpriz operasyonunu değerlendiren Filistinli Araştırmacı Bilal Salaymah ise Gazze’nin 2007 yılından bu yana abluka altında olduğuna ve son senelerde bölgedeki durumun çok zorlaştığına dikkat çekerek İsrail’de şu an bulunan hükümet’in İsrail’in tarihinin en aşırı sağcı hükümeti olduğunu söyledi. Salaymah, son dönemde Mescid-i Aksa ve Kudüs’te İsrail saldırganlığının arttığını belirterek Hamas’ın böyle bir operasyon yapmaya itildiğini belirtti.
Bundan sonrası için İsrail ordusunun Gazze’ye büyük bir askeri saldırı başlatacağını düşündüğünü söyleyen Salaymah, “Bunun nihayetinde maalesef büyük kayıplar yaşanacak siviller arasında.Fakat Gazze’ye yönelik yapılan bir operasyon Hamas’ı kıracak Hamas’ı mahvedecek veya bitirecek diye bir beklenti yok açıkçası.” dedi.
İSRAİL’İN ASKERİ ÜSTÜNLÜĞÜ YIKILDI
Bu operasyonun en önemli kazanımının İsrail’in güvenlik ve askeri üstünlüğünün yıkılmasını olduğunu söyleyen Salaymah, sözlerini şu şekilde sürdürdü;
İsrail’in bu Demir Kubbesi dediğimiz sonrasında askeri casusluk konusunda büyük bir ülke olduğunu söylenirdi. Bu operasyon bunları yıktı. İsrail açısında tam bir facia oldu. Demir Kubbe bir işe yaramadı. Mirkava tankları ve askeri tesisler de imha edildi bu operasyonda. Dolayısıyla yaşanan gelişmeler İsrail’in üstünlük idddiasına büyük zarar verdi.